30 Nisan 2012 Pazartesi

TRENDYOL GANIMETLERI

 Kullanisli olacaklarini dusunerek aldigim  babetim ve dolgu topuk ayakkabim :)










29 Nisan 2012 Pazar

SEC BEGEN IC

Ben bunlari nasil sevdim nasil begendim keske tum meyve suyu kutulari bu sekilde olsa :) Bu ne guzel bir yaraticilik!





28 Nisan 2012 Cumartesi

ORTAKOY'DE GUNESIN TADI

Gecen hafta ici yazdan kalma bol gunesli bir gunde ne yapsak nereye gitsek derken kendimizi Ortakoy'de bulduk. Iyi de oldu dogrusu Ortakoy'e gitmeyeli baya olmustu. Ortakoyu severim hem yeri benim icin bir baskadir  dogduktan sonra gunlerimi gecirdigim istanbul'da ilk oturdugumuz evimizin oldugu yerdir. Ayrica Ortakoy'un sokaklarini cok severim bir suru incik boncukcular cafeler rengarenk tezgahlar pek guzel gorunur gozume. Iste o gunde once bu sokaklar gezildi tezgahlara bakildi fotograflar cekildi.Sonra Ortakoy The House Cafe'de soluklanilip denizin ve gunesin tadi cikarilarak mis gibi bir gun gecirildi. Hatta gunesin tam altinda oglen sicaginda olunca sanirim bronzluga ilk adimlarimida atmis oldum:) Iste Ortakoy sokaklarindan,


 Bu rengarenk yapilmis kupeler ve yuzukler cok degisikti cok hos gorunuyorlardi ama aldin mi derseniz yok alamadim :)






Bunlar da papatya taclar, kucukken toplayip yapar basimiza takar dolanirdik. Ne kadar muhtesem gorunuyorlar degil mi? Ben de taktim denedim hemen, eh yakistida sayilir :)




                                Bunlari da cok sevdim pek sirin bir cift.



                                     Tabi guzel tablolarda sokaklari susluyor.



  Bunlarda Ortakoy meydanindaki guvercin gurubu. Yemleri yemekten ucmaya firsat bulamiyorlar kendileri.




 Ve gunumuzu noktaladigimiz The House Cafe'den manzara ve benim pek bir begenerek oturdugum denize sifir ilk masamiz, ilk diyorum cunku sonra orasi biraz esti diye baska masaya gectik:)



23 Nisan 2012 Pazartesi

NESE DOLU 23 NISAN


Bugun 23 Nisan nese doluyor insan...Bu guzel gunu cocuklarimizla birlikte cocuklugumuza donerek yasamali yasatmaliyiz cunku onlar bizim herseyimiz. 
Ama bu gunun benim icin ayri bir anlami daha var, kocamla birlikteligimizin 6. senesi bugun:) Unutmasi mumkun degil bu yuzden sansliyim malum 23 Nisan pek unutulacak bir tarih degil :))  

          
             Iste bu cicekte kocamin bana bugune ozel surprizi.. Seni cok seviyorum askim benim... iyi ki hayatindayim, iyi ki hayatimdasin...

22 Nisan 2012 Pazar

CANIM OGLUM 2 YASINDA



                                  Zaman ne cabuk geciyor ve sen cok cabuk buyuyorsun! Yaptigim en guzel seylerden biri de sensin, iyi ki dogurmusum seni canim oglusum... Cok seviyorum seni cook...



18 Nisan 2012 Çarşamba

CHICCO'DAN YENI KOLEKSIYON


Dun sabah Park Hyatt Istanbul'da blogger anneler olarak Chicco'nun yeni cicilerini gormeye gittik. Yolda gec kaldik falan derken neyse ki gittigimizde daha baslamamisti.Mekan cok guzel ve keyifliydi. Ayrica orada onceden severek takip ettigim ve bloglarindan tanidigim annelerlede tanisma firsati bulduguma cok sevindim.Chicco tum annelerin bildigi guvendigi bir marka ve gercekten urunleri kaliteli. Ben tulumlarini cok begenmistim. Tabi sadece kiyafet olarak degil anne-cocuk urunleri ( biberon,emzik,sampuan,bebek arabasi vs.. ) olarakta annelerin guvenle severek kullandiklari bir marka. Gelelim Chicco'nun yeni cicilerine,0-3 yas arasi icin hazirlanan koleksiyonda minikler icin cok sirin kiyafetler vardi.  bu rengarenk civil civil koleksiyona bir goz atalim ne dersiniz?




      bebekler icin tulumlar ve minik kyafetler 




kizlar icin sezonun trendlerinden cicek desenli elbiseler.





Ayakkabilar hem rahat hem guzel gorunuyorlardi, model cesitliligi de gordugunuz gibi oldukca cok,ben sandaletleri cok begendim.






Bunlarda minikler icin plaj kiyafetleri minik popolarda ne kadar sirin duruyorlar dimi:)







Burda da Chicco'nun yeni bebek arabasi, anakucagi, oto koltugu.Edindigim bilgiye gore cok hafifmis,ve tasarim olarakta guzel duruyordu, eger bebek arabasi almayi dusunuyorsaniz bir goz atin derim.




                                                                guzel anneler Aysun ve Ahu



Aysun ve ben


Ve gunun sonunda verdikleri bu guzel hediye icin tekrar tesekkurler,paraben icermeyen bu sampuan benim su kusum icin super oldu.

16 Nisan 2012 Pazartesi

TOP SHOP BUYAKA

Gecen hafta cuma gunu anadolu yakisindaki Buyaka alisveris merkezinde acilacak Top Shop magazasini sevgili arkadasim Aysun sayesinde diger bloggerlarla onden gezme firsatim oldu.  Saat 4 gibi orda oldugumuzdan donus trafigine yakalanmamak icin cok fazla duramadik ama kaldigimiz bu kisa sureden keyif aldik. 



2012 ilkbahar-yaz koleksiyonu tabi ki civil civil rengarenkti. Sezonun trend renklerini hem ayakkabilarda hem kiyafetlerde gormek mumkun. Ben de kendime rengarenk yazlik bir sort begendim ve aklimin bir kosesine not ettim:)

      





                Koleksiyonlari yakindan inceledikten sonra herkese sezonun trendleri ve magazadaki koleksiyonlar birkez de yetkili agizdan anlatildi ve daha sonrasinda biz oradan ayrildik. Top Shop ekibine burdan tekrar tesekkurler.











12 Nisan 2012 Perşembe

NE UMDUM NE BULDUM

Bugun Werelse markasinin ( blonde salad,stylescrapbook,fashionsquad'in kurmus oldugu ) Mango icin hazirladigi koleksiyonu gormek icin Taksim'e gittik.  Koleksiyon sadece avrupa yakasinda istiklal caddesindeki Mango'da, anadolu yakasinda ise suadiye Mango'da bulunuyor. Bu arada koleksiyonun hepsi yoktu. Ben resimlerinden cok begendigim kendilerininde kombinlerinde kullandiklari siyah bilekten baglamali  dolgu topuk ayakkabi icin gitmistim lakin bilek kismi beni rahatsiz etti  bu yuzden de malesef alamadim. Belki umdugumu bulamadim ama outlet kismindan bunu buldum  :D


3 Nisan 2012 Salı

HUGO

Gecen gun Oscar'dan 5 odulle ayrilan Martin Scorsese imzali Hogu'yu izledim. Oncelikle cocuk filmi gibi gelebilir size ama aslinda degil, hatta filmin ortalarina dogru konu degisiyor biraz. Olaylar 1930 lu yillarin Parisinde geciyor zaten isin icinde Paris oldumu bir baska guzel. Yalnız kalmış ve aradığı sorulara cevap arayan,yalnızlığını bozmaya çalışan,umutları peşinde hayalleri peşinde koşmaya çalışan kimsesiz bir  çocuktur Hugo Cabaret. Babasi oldukten sonra ( babasini Jude Law oynamis ama cok kisa bir sureligine gorunuyor ne yazik ki, belki sonra yine gorunur diye bekledim ama bosunaymis :) tren garindaki saatleri tamir eden amcasiyla birlikte tren garinda yasamaya basliyor ve amcasinin yoklugunda burdaki saatleri tamir ediyor. Mekanin tren gari olmasida gorsel olarak ayri bir hosluk katmis filme.Bu arada babasinin bir muzede buldugu ve babasi oldukten sonra  ona miras kalan Automoton'u tamir etmis ancak calismasi icin son olarak bir anahtara ihityac duymaktadir ve bunu nerde bulacagini bilememektedir. Calismasini cok istemektedir zira babasindan bir mesaj alacagini dusunmektedir. 


Iste olaylar bu sekilde basliyor filmimizde. Sonra konu ilk filmlere,nasil cekildiklerine dair bizleri eskilere yuzlerce film cekmis George Melies a dogru keyifli bir zaman yolculuguna goturuyor. Birden Hugo'yu unutup sinemanin tarihi gelisimine odaklaniyoruz. George Melies kim derseniz 1902 yapimi ilk bilim kurgu filmi Aya Seyahat filmini yapan adam. Bir gorseniz efektleri, kostumleri, hayal gucunu tabi ozamanin sartlariyla inanamazsiniz, film sektoru nerden nereye gelmis dedirtiyor. Hele ki insanlarin ilk film izleyislerinin gosterildigi sahnede cok hostu tren ustlerine geliyormus sandiklarindan korkmalari verdikleri tepkiler falan simdi bize komik geliyor tabi. Cok heyacanli bir film degil ama merak uyandiran duragan gibi giden ama surukleyici bir film. Oyunculuklar cok basarili hepsi filme cok yakismis ve o doneme aitlermis gibiydi. Filmin seyri ve olaylarin isleniside bence basariliydi. 

Sonuc olarak keyifli zaman gecirmek isteyenlere tavsiye edebilecegim sevimli bir film diyebilirim.Hayal içinde, gizemi, gizem içinde kendinizi bulmak ister misiniz? Tam size göre bir film o zaman.. 

Filmden bir replik; 'Dünya'yı büyük bir makine olarak hayal ederdim,makineler asla yedek parçaları ile gelmezler çalışmaları için ne gerekiyorsa o kadarı olur hep. Dünya koca bir makineyse ben yedek parça olamam diye düşündüm, burda olmamın bir sebebi olmalı bu da demek oluyor ki,seninde burda olmanın bir sebebi var.'