28 Eylül 2014 Pazar

ZAANSE SCHANS - VOLENDAM


ZAANSE SCHANS

Amsterdam'a kadar gelmisken merkeze arabayla 15 dk uzaklikta olan bu guzel yerleri gormeden donmek olmazdi elbet! Ilk once Hollanda'ya ozgu meshur yel degirmenlerini gormeye Zaanse Schans'a gittik. Burasi kucuk bir yer sira sira bircok yeldegirmeni var isterseniz iclerini gezebiliyorsunuz.Bir nevi acik hava muzesi! Ayrica isterseniz buralara ozgu peynir ve hediyelik esya alabileceginiz buyuk bir de market var. Biz peynir almak icin Volendam'a sakladik kendimizi.Gorsel olarak cok keyif verici,1 saatinizi ayirsaniz kafi. Ama mutlaka gidin gorun!






Duvarlara Hollandaya ozgu bu tahta terliklerden asmislardi rengarenk cok guzel gorunuyorlardi


Herkes bu terliklerle resim cektiriyor biz eksik kalirmiyiz,O kadar buyuktuki icine iki kisi bile sigdik:)

Maksat eglence olsun bizimkilere:)





VOLENDAM

Zaanse Schans sonrasi arabayla Volendam'a gidiyoruz. Kuzey denizi kenarinda kucuk bir sahil kasabasi. Daha girisinde oyle guzel evler karsiliyor ki sizi hayran hayran seyre daliyorsunuz! 


Arabimizi parkettikten sonra limana dogru deniz kenarinda keyifli bir yuruyus yapiyoruz. Denizdeki ordekleri biraz da seyre daliyoruz acelimiz yok,keyif yapiyoruz. Ben merak edip sogukmudur su acaba diye ayagimi soyle bir denize soktum ama degildi:)


Ve liman kismi. Sira sira restaurant ve cafelerin,hediyelik esya dukkanlarinin, sahilinde teknelerin dizili oldugu sirin mi sirin bir balikci kasabasi. Ringa baligi meshurmus ustelik,biz de bu yuzden gelmisken denemek istiyoruz ve denize nazir restaurantlardan birine oturup soguk bira esliginde kasabanin tadini cikariyoruz. 




Ve tabi ki Volendam peyniri. Oyle guzel gorunuyorlar ki peynir yeme konusunda secici olan ben bile dayanamiyorum. Ve tadlarina gelince gercekten cok lezzetli.

Ozelliklede yolunuz buralara duserse bu peyniri mutlaka tavsiye ediyorum alin pisman olmicaksiniz.

Kasabanin ic kesimleride oldukca sakin ve huzurluydu sokaklar temiz ve duzenli.Evler ise yine cok mu cok sirin:)






 Sonrasinda da bu iki guzel kasabayi gormenin vermis oldugu keyifle yine guzel manzaralar esliginde donuyoruz. 



24 Eylül 2014 Çarşamba

AMSTERDAM


Italyan ve Fransiz rivierasi gezilerimize ara verip temmuz sonu Berlinden arabayla 3 gunlugune kactigimiz Amsterdam seyahatimizi araya sikistirayim dedim. Oncelikle amsterdam gercekten cok ama cok keyifli bir yer,beklentilerimin cok ustunde cikti.1gunumuzude amsterdama arabayla 15 dk uzakliktaki guzel balikci kasabasi Volendam'a ve yine 15 dk mesafedeki Zaanse Schans yeldegirmenleri kasabasina ayirdik. Onlar bir sonraki post konusu olacak.
Amsterdam'da Leidseplin bolgesinde konakladik.Burasi bir suru cafe restaurantin oldugu gece gunduz canli keyifli bir bolge.Burdan gezip gormek istediginiz heryere yuruyerek rahatca ulasabilirsiniz.



Dam meydanina giderken yolumuzun ustune benim gezmek istedigim De 9 Straatjes cikti.Singel ve Prinsengracht kanallari arasinda siralanmis De 9 Straatjes yani 9 sokaklar diye birbirinden keyifli kucuk kucuk sokaklar var.(Reestraat, Hartenstraat, Gasthuismolensteeg,Oude Spiegelstraat, Volvenstraat, Berenstraat, Runstraat, Huidenstraat,Wijde Heisteeg olarak sıralanıyor
Kucuk cafeler,butik dukkanlar kisaca herkesin dikkatini cekecek birseyler var bu sokaklarda. Mutlaka yolunuzu buralardan gecirin gezinin.





Eh pek tabi meshur Vlamsee Frites esliginde sokaklari kesfetmeye devam. Bildiginiz ama lezzetli patates kizartmasina degisik soslar koyup bu sekilde geze geze yiyorsunuz.


Burasi meshur Dam Square, acikcasi benim ilgimi pek cekmedi.Koninklijk Sarayi, Madame Tussaud muzesi , De'Bijenkof ve Nieuwe Kerk kilisesi bu meydanda gorebileceginiz baslica yerler.acikcasi biz burada pek vakit kaybetmeden ara sokaklari kesfetmeye devam ettik.Nasilsa heryer bu meydana cikiyor bir sekilde.



Gezerken biraz kanal kenarinda keyif yapmanin kime zarari var:)


Dam meydanindan sonra Redlight sokaklarindan gecip Nieuwmarkt'a geldik. Burasi De Waag,kentin en eski yapilarindan. Eskiden halka acik idamlar burda yapilirmis simdi ise cafe olarak hizmet veriyor. 

Red Light bolgesi. Burda fotograf cekmek yasak oldugu icin gece fotograf cekmedim ama gunduz boyle.Suan boyle gorundugune bakmayin aksamlari gercekten cok kalabalik oluyor herkes burada ve camdaki bayanlari seyrediyor. Biz de ertesi aksam soyle bir gezindik gelipde gormedik dememek icin.



Burasi benim cok keyif aldigim bir kanal. Eski ahsap kucuk bir kopru ve uzerinde asiklar asklarini kilitlemis. Yaninizda kilit yoksa uzulmeyin bizim gibi sizde kosedeki marketten temin edebilirsiniz:)Eh kilidimizin anahtarinida kanala atmayi ihmal etmedik.Karsidan gorunende ronesans mimarisinde yapilmis Zuiderkerk Klisesi.



Daha sonra kanal kenarinda keyif yapmak ve dinlenmek uzere her yonden tavsiye edebilecegim Cafe De Jaren'e geldik ve buraya gelisimizin mutluluguna kadeh kaldirdik..


Sonra sokaklarda gezmelere kaybolmalara devam. Bu arada yaz oldugu icin hava 10 da anca karariyordu.Aksam gunesi vurdugunda da binalarin guzelligi dahada ortaya cikiyordu.Evet ben burdaki evleri renklerini cok sevdim..Hele gece kanallarin isikli goruntesine bayildim! 

Sokaklari ot kokan bu sekilde coffeshop tecrubeside deneyimlendi pek tabi ama amsterdamda olan amsterdam kalir misali;)



Ertesi gun kahvalti sonrasi Leidseplindeki Green Bikes'tan bisikletlerimizi kiraladik ve dustuk yollara. Evet burasi gercekten bisikletler sehri heryerde herkeste bisiklet var hemde nasil.Burada bisikletler bildiginiz arabayla esdeger,hele ki bisiklet yolunda yanlislila yurudunuz vay halinize uzerinize suruyorlar acimadan aman dikkat:)


Ilk duragimiz Rijksmuseum ve I Amsterdam yazisi oldu klasik pozumuzuda cekildikten sonra vakit kaybetmeden Vondelpark'a gidiyoruz.


Ve iste Vondelpark! Goletinde kugularin yuzdugu,yemyesil huzur verici sakin.. Biz de biraz buranin hakkini vermek uzere cimlere yayiliyoruz.

Sonraki durak Joordan bolgesi. Burasi en az turist barindiran yerlerden ve en keyifli bolgelerden. Renkli evleri kucuk dukkan ve butikleriyle keyifli saatler gecirebileceginiz ve kanallarinda yuzer evler gorebileceginiz bir bolge.


Yine bu bolgede Prinsengracht kanali kenarindaki Anne Frank'in ailesiyle saklandigi ev! Onundeki sirayi gorunce yola devam ediyoruz.

Iste yuzer evlerden bir tanesi,guzel degil mi?

Joordan ara sokaklari,





 Bu guzel sokaklari kesfettikten sonra burdaki koprulerden birinin uzerindeki Cafe Zeezischt'e oturup biraz soluklanip Heinekenlerimiz esliginde gelen geceni seyre daliyoruz.



Burdan sonra artik bisikletlerimizi birakmak uzere geze geze son turlarimizi atiyoruz.


Bu da kucuk ahsap kopru Magare Burg



Bisiklet tesliminden sonra yemek yiyip ardindan kanal turu yapmak sart tabi. Ama bu biraz farkli bir tur oldu cunku kendi botumuzu kullandik ve Amsterdam kanallarinda doyasiya gule oynaya gezdik,gecen teknelere selam ettik.Vaktiniz varsa kesinlikle bunu deneyin inanin yapmadan donerseniz pisman olabilirsiniz!




Ve evet gunu teknede bitirdik ve masal gibi bir kapanis yaptik,doyumsuz manzaralar esliginde..